Öncelikle uzun bir aradan sonra merhaba sayfam.
Konumuz grip olmak. Hani baş ağrısı, burun akıntısı, halsizlik, tat alamama vs. biliyorsun zaten. Hepsi tamam ama yanlış olan bunun küçümsenmesi.
Öncelikle hasta olunca nereye gidersin? Doktora, evet. O da tamam. Durumun kötüyse de acile gidersin diye biliyordum ama yanlışmış maalesef. Dün gece bir rulo tuvalet kağıdıyla uyudum, daha doğrusu uyumaya çalıştım, üşüdüm, hapşurdum. Sabah yataktan kalkamadım haliyle. Evde bile yürüyecek halim yokken bir doktora gitmem gerek dedim ve taksi çağırıp hastaneye gittim.
Acile girdim ve girişteki adam neyim olduğunu sordu. Soğuk algınlığı dedim ama sanki onunla dalga geçiyormuşum gibi yüzüme baktı ve "Siz en iyisi polikliniklere gidin ve dahiliyeden randevu alın, durumunuz acillik değil" dedi. Memurdaki deneyim kimsede yok, üstelik benim durumumu bile hemen anladı vay be derken gittim hapşurup aksıranlarla dolu randevu kuyruğuna... Beklerken sanki daha hasta oluyormuşum gibi hissettim. Sanki ben bilmiyorum internetten randevu alıp gelmeyi. Acil olmasa deli miyim acile gideyim. Sıra bana gelince en az sıra olan bir doktor varsa onu istediğimi söyleyip çıktım doktorun odasının kapısına. Adımı en sonlarda görünce bana sinir geldi ve ağlamaya başladım. Topluluk içinde ağlamayı ya da duygu gösterisi yapmayı sevmem ama burnumdan akan sıvı artık gözümden de akmaya başladı. İnsanlar bana garip garip bakmaya başladı. Ben de babamı aradım ona döktüm içimi. Biraz sakinleştim ama biri şefkat gösterse direkt koyverecektim. Sıra bana geldi. Doktorun odasına girerken gözlerim doluydu. Uzaktan gören biri bu kız çocuğu doktordan korkuyor falan derdi. Doktora "Kusura bakmayın, beklerken sinirlerim bozuldu, beni acile almadılar da" dedim. O da sanki ben 10 yaşındaymışım gibi "Niye sinirin bozuldu bakayım, üzülme hep böyle. Kolun kırık ya da baygın değilsen veya araba çarpmamışsa bu hastalığı dikkate almazlar" dedi. Doğru da dedi. Bilsem acilin girişinde bayılıp çok hastayım numarası yapardım da herkes benimle ilgilenirdi. Çok da dürüst olmamak gerekiyormuş.
Gel gelelim ateşim falan varmış, rapor da yazdı eve geldim tabi ama dinleneceğim saatler hastanede hem başkalarının hastalık kokusuyla hem de benim mikrop yaymamla geçti gitti. Öyle kötü bir sistem var ki birine refakat amaçlı hastaneye gelsen ertesi gün sen de hasta olursun. Özellikle kolun ya da bacağın kırılmadıysa hayat gerçekten zor senin için.
Ben burada hasta insanlardan bahsettim ama bu ülkede kaldırımda yürüyen yaya da olsan veya otobüs yolculuğu yapan bir insan olsan bile kimse ölmeyeceğini veya sakat kalmayacağını garanti edemez. Allah'a emanet yaşıyoruz. Hiçbir şeyin güvencesi yok. Güzel ülkem benim...