Diyeceksiniz biliyorum Pazartesi günü mutluluğun sırrını mı açıklıyorsun? Ne mutluluğu bu günde?
Mutluluğun sırrını yakaladım demek için önce mutlu olmayı başarmış olmak gerekiyor ya da bu sırrı verebilmek için dünyanın en mutlu insanı olmak gerekiyor diyorsunuz. Çok mutlu biri değilim, bunu söyleyebilirim. Sadece bazen doğru olanın farkında olsak da, elimizde olmadan da hata yaparız. Hangimiz duygularıyla baş edebiliyor ki? Duygularını yenen bir insan en mutludur belki de...

Diyelim ki bir arkadaşınızı çok seviyorsunuz. O size çok ağır bir söz söyledi. Bunu kolay unutamazsınız. Değerleriniz yanılır, sizi huzursuz eder. Sevgi mutlu etmiyormuş görürsünüz. Oysa o anda unutabilirseniz eski mutlu insan olursunuz.
Hepimiz mutlu olmayı hak ediyoruz. Bazen mutlu değilsek sanki kimse mutlu olmamalıymış gibi bencilce davranabiliyoruz. Yardım etmeye çalışanlara kızabiliyoruz ya da ters davranarak onları üzebiliyoruz. Çoğu zaman kendimizi karşıdakinin yerine koymuyoruz. Burada sadece kendi mutluluğumuzu düşünüyoruz. Duygusal insanlar karşıdakini de üzdüklerini görüp bir daha üzülürler bunu biliyorum. Sadece hayatı bir oyunmuş gibi algılasak daha mutlu olabiliriz.
Sonuç olarak mutluluk beynimizde, kalbimizdeki sadece mutluluğun gölgesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder