Artık amatör de olsa bir oyuncuyum.
Bu sabah aldığım bir telefon sayesinde ilk oyunculuk deneyimim gerçekleşti. Rolüm ise gazetecilik. Sabah kahvaltımı yarıda bırakarak sanki arkamdan atlı kovalıyormuşçasına evden çıkıp otobüsle kendimi Taksim'e attım. Neyle karşılaşacağımı bilmeden, hangi dizi için aradıklarını bilmeden bu maceraya atıldım. Neyse ki kostümüm beğenildi de değiştirmek zorunda kalmadım.
Öncelikle bizi bir odaya aldılar ve rolümüzün nasıl olacağını bilmeden bekledik diğer insanlarla. Gazetecilerin sırası geldiğinde bizi bahçe kapısına aldılar ve neler yapmamız gerektiğini öğütlediler. Elime de metal, çok ağır ve eski tip bir fotoğraf makinesi verdiler. Röportaj yapabilmek için arbede yaratmamız ve olay çıkarmamız gerekiyordu. Zavallı eski fotoğraf makinemin ön merceği de bu arbededen nasibini alarak çekim sırasında kendini yere attı. Aynı zamanda topuklu ayakkabımın topukları da yerdeki mazgalların arasına girdi de neyse ki düşmedim. Bu ilk sahneydi.
İkinci sahnede istediğimizi alıp röportaj yapıyorduk. Bu sahne baya kalabalıktı. Ben zavallı kameram düşmesin diye sıkı sıkı tutarken bir yandan fotoğraf çekmeye çalışıyordum. Rolüm buydu sadece ama 10 defadan fazla çekmişizdir bu sahneyi. Artık kollarım o ağır makineyi tutmaktan uyuşmuş ve karnım iyice acıkmıştı. Dizi çekimi zor işmiş gerçekten.
Yarın sabah 7.30'da çekimde olmam gerekiyor. Bu sefer belki replik verecekler. Hangi dizi olduğunu söylemeyeceğim, belki kötü çıkmışımdır. Rezil olmayayım. Bakalım neler olacak...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder